Yöneticiler çoğunlukla neden gerginler? Stresi kendileri mi yaratıyorlar? Stresli yöneticiler organizasyon için ne anlama geliyor? İşte iş yerinde stresin 5 unsuru!
İş hayatında gergin yöneticilerin olmasına hiç şaşırmayız. Ortama geldiklerinde tüm diğer çalışanların da gerilmesine neden olurlar. Bu duruma defalarca şahit oldum. İş yerinde hava birdenbire ağırlaşır. Coşku azalır, korku insanların içine işler. Peki yöneticiler neden geriliyor? Gözlemlerim ve yaşadıklarımla iş yerinde stresin ve gerginliğin kaynağında şunlar olduğunu düşünüyorum:
- Güven Eksikliği: En önemli stres kaynağı güven eksikliğinden geliyor. İş yerinde yöneticiler birbirlerine ve çalışanlara güven duymadığında herkes gergin oluyor. Güvenmediğiniz ortamda sürekli tetikte olursunuz. Fiziksel olarak da stres hormonları ile gerilirsiniz.
- Korku Kültürü: Geçtiğimiz yüzyılın yönetim anlayışı büyük oranda korku kültürü üzerine kuruluydu. Batıya kıyasla bizde güce sahip olanlardan korkmak kültürel kodlarda daha fazla. Güce sahip olanlar (yönetici, patron, makam sahibi kişiler) ile diğerleri arasındaki güç mesafesi korkuyu besleyen bir unsur. Yöneticiden korktuğunuz bir ortamda sürekli stres atında hissetmeniz çok normal.
- Başarısızlık Korkusu: Başarı takıntısı yöneticiler arasında yaygın. Zaten başarıları ile yönetici olan ve kariyer basamaklarında ilerleyen insanlar her konuda başarılı olmaları gerektiğini düşünüyorlar. Başarısızlığı kendilerine yakıştıramıyorlar. Oysa hayatın içinde inişler ve çıkışlar var. İnişleri kabullenmemek veya her koşulda inişlerden kaçınmaya çalışmak stresi körüklüyor.
- Güç Savaşları: Organizasyon içindeki bölümler arası güç savaşları başta yöneticilerini olmak üzere tüm çalışanları geren bir durum. Bir seferinde diğer bölümün yöneticisi arkadaşıma; “Neden hep birlikte şirketin iyiliği için BİZ olarak çalışmıyoruz da rekabet ediyoruz, gel birlik olalım” demiştim. Şaşkınlıkla baktığını ve ne dediğimi anlayamadığını fark etmiştim. Sanki şirket içi rekabet doğalmış gibi.
- Hayır Diyememek: Hem kendine hem de diğerlerine “hayır” diyememek, sınırlarını doğru koyamamak da önemli bir stres kaynağı. Bunu iki yönlü görüyorum ben: diğerlerine olduğu gibi kendine hayır diyememek de ciddi bir sıkıntı olabilir. İş yaşam dengesini korumaya en büyük engel bence. Diğerlerine hayır diyemediğinizde özünüz buna isyan eder, kendinizi suçlamaya başlarsınız. Tabii hayır diyemediğiniz kişileri de. Her iki durum da stresi büyütür.
Stresin iş ortamında nelere mal olduğuna bakalım:
- Motivasyonu düşürür, bağlılık azalır
- Mantık ve rasyonel düşünce geriler
- Bilişler yeteneklerinizi daha az kullanırsınız
- Yaratıcılık yok olur
- Hata yapma korkusu hataları arttırır
- Verimlilik doğal olarak azalır
- Toksik iş yeri ortamı oluşur
- İlişkiler bozulur, iletişim kalitesi düşer
Kariyerlerinde bir aşamaya geldikten sonra devam edemeyen veya başarılarını sürdüremeyenlerin stres kaynaklarına ve nasıl yönettiklerine bakmalarında fayda var.
Nurdan Özdemir Lider Koçu, PCC